Sevgili Peygamber Efendimiz (SAV); “Mü’minin niyeti amelinden hayırlıdır” buyuruyor.
Demek ki niyetlerimiz amellerimizin belirleyicisi oluyor oluyor, bu düsturla yani yapmak istediklerimizi ne için, kimin için yapacağımız önem kazanıyor. İhlas ile yani samimi Allah rızası gözeterek yaptığımız her iş Allah katında değer kazanır. Her yaptığımız, her söylediğimiz söz bu verilen değerle uhrevi ve beşeri hayatımızda makes bulur ve üstelik bu niyetimizin ahiretteki hesabını unutmayalım.
Niyetin mahşerdeki yansımasını Peygamber Efendimizden (SAV) dinleyelim;
“İnsanlar niyetlerine göre diriltilecek ve hesaba çekilecektir”
“İnsanlar niyetlerine göre dirilirler ve haşr olunurlar”
“Kıyamet gününde aleyhinde ilk önce hüküm verilmek üzere, şehit olduğu bilinen bir kimse getirilir. Allah ona olan nimetlerini anlatır. Allah; “Ne amel işledin?” diye sorar. Adam; “Allah’ım. Senin yolunda cihat ettim ve nihayet senin için şehit düştüm” der. Allah; “Yalan söyledin. Sen ‘cesaretlidir’ desinler diye savaştın. Senin için öyle de denilmiştir” buyurur ve ameli kabul görmez.
Sonra ilim öğrenmiş, öğrendiğini başkasına öğretmiş ve Kur’an okumuş bir kimse getirilir. Allah ona da nimetlerini anlatır, o da itiraf eder. Sonra Allah; “Ne amel işledin?” diye sorar. O da; “Allah’ım, rızan için ilim öğrendim. Onu başkalarına öğrettim. Senin için Kur’an okudum” der. Allah; “Yalan söyledin. Sen ‘âlim’ denilmek için ilim öğrendin. ‘Ne güzel okuyor’ desinler diye Kur’an okudun. Hakikaten senin hakkında bunlar da söylendi” buyurur ve amelini kabul etmez.
Sonra Allah’ın kendisine her çeşit maldan bolca verdiği bir kimse getirilir. Allah ona nimetlerini hatırlatır. O da hatırlar. Sonra Allah; “Ne amel işledin?” der. Adam; “Allah’ım, verilmesini istediğin yerlere senin rızan için bolca verdim” der. Allah; “Yalan söyledin. Benim için vermedin. ‘Ne cömert bir kimsedir’ desinler diye verdin. Nitekim hakkında böyle de denilmiştir” buyurur ve amelini kabul etmez.
Niyetimizin amelimizden hayırlı olması duası ile…