SON YAZISI ‘MUSTAFAKEMALPAŞA’ OLDU

• Geçtiğimiz ay hayatını kaybeden Türkiye’nin duayen tarihçilerinden Necdet Sakaoğlu, vefatından önce yayıma hazırladığı son yazısında Mustafakemalpaşa’ya yer verdi.

• Yayın Kurulu Başkanı olduğu #tarih dergisinin Eylül sayısında, ‘Kayıp Anadolu Mimarisi; Kimlik Yerine, Betonu Seçmek’ başlıklı bir mimari tarihi yazısı kaleme alan Sakaoğlu, 1975 yılında seyahat ettiği Mustafakemalpaşa’da, 49 yıl önce çektiği konut mimari fotoğraflarının izini sürdü. Sakaoğlu yazısında; “49 yıl önceden bugüne; Türk evi Türkler tarafından unutuldu” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden Necdet Sakaoğlu’nun vefat etmeden önce kaleme aldığı son yazısı ‘Mustafakemalpaşa’ oldu.

Yerel tarih, kent tarihi, Selçuklu ve Osmanlı tarihi ile eğitim tarihi konularındaki çalışmaları ile bilinen tarihçi, öğretmen ve yazar Necdet Sakaoğlu, 27 Ağustos 2024 tarihinde yaşlılığa bağlı sebeplerden dolayı hayatını kaybetti. 1929 yılında Sivas-Divriği’de doğan Sakaoğlu, 85 yaşında vefat ettiği Amasra’da 28 Ağustos’ta son yolculuğuna uğurlandı.

Tarihe ve kültürel mirasa sunduğu katkılarla tanınan, #tarih dergisi Yayın Kurulu Başkanı ve Atlas Tarih dergisi yazarı Necdet Sakaoğlu’nun son yazısında dikkat çeken bir Mustafakemalpaşa ayrıntısı yer aldı.  

49 YILLIK FOTOĞRAFLARI YAYIMLADI

Sakaoğlu, #tarih dergisinin Eylül-2024 sayısı için kaleme aldığı son yazısında, 1975’te Anadolu’nun muhtelif yerlerine yaptığı seyahatler kapsamında geldiği Mustafakemalpaşa’ya dair gözlemleri konu edindi. Mustafakemalpaşa’nın 49 yıl öncesine ait çektiği fotoğrafları yayımlayan duayen tarihçi, Anadolu’nun zengin tarihi ve kültürel geçmişinin, binlerce yıllık mimari geleneklerle şekillendiğini,  bu birikimin ise farklı uygarlıkların etkisi altında gelişerek, bölge topografyasına, iklimine ve toplum yapısına uygun yapılarla kendini gösterdiğini aktardı.

5 ADET TARİHİ KONUT FOTOĞRAFI

Necdet Sakaoğlu yazısında, Mustafakemalpaşa’ya ait ‘Komanovalı’nın Evi’, Rum evi olarak adlandırdığı iki sokağa cepheli ‘Çorbacı’nın Evi’, ‘Tepecikli Fazlı Ağa Evi’, ‘Kazasker Konağı’ ve Mustafakemalpaşa’daki sıra evlerin yer aldığı 5 konut mimarisinin fotoğrafına yazısında yer verdi.

Sakaoğlu, özellikle 20. yüzyılın son çeyreğindeki ‘modernleşme’ ile bu köklü mimari dokudan kalan son izlerin silindiğinin altını çizdi.

49 YIL ÖNCEYE AİT MUSTAFAKEMALPAŞA GÖZLEMİ

31 Ağustos 1975 yılına ait fotoğraflar üzerine Sakaoğlu; “Eski Mineapolis yakınlarında kurulu bu kent, 2. Meşrutiyet’te gelişmeye başlamış. Önceki Adı Kirmasti’dir. Cumhuriyet’in kuruluşu evresinde şimdiki adını almış. Yerli konut mimarisi, hımış-tuğla veya tuğla dolgudur. Birçoğu yerli gayrimüslim ustaların izlerini taşır. Türk ustaların yaptığı evler basık çatılı tavanlı, dış cepheler toprak ve kireç sıvalı, kimileri boyalıdır. İç bölümlerde bezeme yoktur. İlçe merkezi, İstiklal Savaşı öncesindeki işgal sırasında yakılmayan yerlerdenmiş” notunu düştü.