Ankara Tacettin Dergâhındaki sır neydi?
Sevgili okurlarım Cumhuriyetin kuruluşunun 101. yılımı kutluyoruz. Ne mutlu bize ki, bugünleri görebildik. Ülkemizin bağımsızlığını kazandıran, bizleri bugünlere taşıyan başta Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımıza rahmet diler, sonsuz şükranlarımızı sunarken, bir okurumun yolladığı bu anıyı sizlerle paylaşmak istedim.
Atamıza hazırlanan suikastı ben ilk kez öğreniyorum. Daha önce bu konuda haberler çıkmış ama bu önemli günlerde bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Bir kişinin dikkati olmasaydı, belki de biz bugünleri göremeyecektik. Bu vesileyle bu önemli yazıyı bana gönderen sevgili okurum Jülide Doğu’ya da teşekkür ediyorum.
Ankara’da Tacettin Mahallesi’ndeki ev, 30 Ekim 1945’te müzeye çevrildi. Peki, bu evi değerli kılan neydi? Bu kiralık evde Eşref, Mehmet ve Hasan adında üç kişi yaşıyordu. Üçünün ortak noktası milletvekili oluşlarıydı. 1921 senesinin Mayıs ayında bu eve bir mektup ulaştı. Mustafa adında bir zata geliyordu. Mustafa kim miydi? Mustafa, bu evde yaşayan o üç milletvekiliyle yakınlık kurmuş bir Hintliydi. Mustafa’nın kesin adresi bir olmadığı için bu adresi ‘mektuplaşmak’ için kullanıyordu. Kendisine gönderilen mektuplar bu eve ulaşıyor, Mustafa da mektuplarını buradan alıyordu. Ve yine bir gün bir mektup ulaştı. Evdeki mebuslardan adı Mehmet olan, yarı açık vaziyetteki mektubu alıp içine baktı. Zarfın içinde boş sayfalar vardı.
‘İnsan neden birine boş sayfalar gönderir ki’ diye düşündü. Şüphelendi. Mektup özel bir yöntemle yazılmış gizli bilgiler içeriyordu. Hemen bir kimyager er bulundu. Avni Refik (Bekman) özel bir solüsyonla mektupta yazılanları gün ışığına çıkardı! Mustafa gözaltına alındı ve her şeyi itiraf etti.
Hintli Mustafa bir İngiliz ajanıydı.
Şubat 1919’da Afgan Emiri Habibullah’ı öldürmüş, ardından Mustafa Kemal Paşa’ya suikast düzenlemek için Ankara’ya gelmişti. Ankara’da herkesle dost gibi görünüyor, casus olarak bilgi topluyor, Atatürk’ü öldürmek için fırsat kolluyor ve mektuplarıyla İngilizlere gelişmeleri bildiriyordu.
Evet, amacı İngilizlerin isteğiyle Atatürk’ü ortadan kaldırmaktı. İşte o görünmez mürekkeple yazılan mektupta da Atatürk’ü öldürmesi için başarılar dileniyordu. Neticede suçunu itiraf etti ve 24 Mayıs 1921’de idam edildi. Evin duvarları birçok hadiseye tanıklık etmiştir. Atatürk’e suikastı bu evde yaşayan Mehmet adındaki kişi ortaya çıkarmıştı. O mektuptan şüphelenmese belki Mustafa Kemal Paşa, öldürülecekti. Bu evi değerli kılan başka bir özellik daha vardı, ne mi?
İstiklal Marşı işte bu gecekondu evde yazılmıştı. Mustafa Sagir’in yakalanmasını sağlayarak Atatürk’e suikastı önleyen kişi bu evde yaşayan Burdur Mebusu Mehmet yani Mehmet Akif Ersoy’dan başkası değildi. Bilgisizlik ve cehaletin özellikle gençler arasında her gün daha da arttığı günümüzde, aydınlık yarınlar için bu çok önemli bilgileri Türk gençlerimizden lütfen esirgemeyin.
NOT: Prof. Dr. Kenan Aydın’ın yazısından alıntıdır. Bahsi geçen milletvekilleri: Burdur Milletvekili Mehmet Akif Ersoy, Balıkesir Milletvekili Hasan Basri Çantay, Adana Milletvekili Dr. Eşref Akman.