İnsan, aynaya bakar gibi nefsine bakmalıdır, insan nefsiyle yaşar. Nefsin de menfaate ve zevke düşkündür. Böylelikle insan mutlaka hata eyler. Bu sebepten her insan aynaya bakar gibi nefsine de bakmasını bilmelidir. Nefsi ondan ne istiyor, o bu isteklere nasıl cevap veriyor, görebilmelidir.
Bir insanın, kendi kusurlarıma bakayım demesi büyük bir inkılaptır. İyilik ve hayır alemine girmesi demektir. Kendi kusurlarını arayan insan başkalarınınkiyle ilgilenmez. Kendi derdine düşer. Nefsin her isteğine boyun eğmemeyi öğrenir. Böylelikle onda yerleşen güzel ahlak, tebliğ vazifesini de yapar. Ayıpları örtmek güzel ahlaktandır, sevaptır. İnsanın olduğu yerde iyilikler de kötülükler de mevcuttur. Bu kötülükler bazen irade dışıdır, istemeden olur. Bunları örtmek, yüze vurmamak kemalattır.
Peygamberimiz diyor ki “Kim bir arkadaşının ayıbını örterse Allah da onun ayıbını örter.” İnsan düşünmeli. Çok günah işliyoruz. Allah’ın gizlediği çok günahımız vardır. Öyleyse bizim günahları aşikâr etmeye hakkımız yoktur. İnsan, ağzına süzgeç koymayı bilmelidir.
İbni Abbas diyor ki: “Arkadaşlarının ayıplarını söylemek istediğinde hemen kendi ayıplarını hatırla.” Bence bu sözü akılda tutmak, kişinin bu günahı işlemesine büyük engeldir.
Günahları gizlemek başkalarını o günahtan korumak gibidir. Birinin günahını açığa vurunca o günah yayılır. Yayan kişi, günahın bilinir hale gelmesine, ünsiyete sebep olur. Anne, çocuğunun televizyonda zararlı filmleri seyretmesini istemez. Çocuk gösterilen kötülükleri kapmasın diye. Biz de her Müslüman kardeşimize karşı aynı ince düşüncede olmalıyız.
“Güzel gören, güzel düşünür. Güzel düşünen, hayatından lezzet alır.” Kötü düşünen ise güzellikleri göremez olur. Hüsnü zannın yolu açıktır, su-i zannın yolu kapalıdır. Yani su-i zannın kapalı yolundan gitmeye çalışanlar sonunda ıstırap sahibi olurlar. Nefis, başkalarını ayıplamaya, tenkit etmeye zorlar. Nefsinde böyle bir zorlama hisseden insan dönüp kendine sormalıdır, benim ne üstünlüğüm var, aynı hatayı yahut daha beterini işlemeyeceğimi nereden biliyorum? Karşıdaki insan da tenkide tahammül edemeyebilir. Enaniyetin güçlendiği 21. asır insanı yaralar, insanları kırmamak, üzmemek, insanı incitmemek mecburiyetindeyiz.
Güzel ahlak sahipleri insanları kusurlarından dolayı ayıplamadan, hor görmeden, kalplerini kırmadan onlara faydalı oluyorlar. Bu metot, arkadaşlıklarda da, ailede de, topluluklarda da, sosyal ve kültürel etkinliklerde de uygulanmalıdır. Huzur, mutluluk, sevgi, saygı, böylelikle temin edilmelidir.
EDİRNE TURİZMİ ÖKSÜZ KALDI
Edirne’yi Tanıtma ve Tava Ciğer Kalite Koruma Derneği Başkanı, Turizm Elçisi Beratına sahip Bahri Dinar (63), evinde geçirdiği rahatsızlık sonucu vefat etti.
Kentin meşhur lezzeti tava ciğeri ve Edirne’yi tanıtmak için sayısız program çekimde yer alan Dinar, geçtiğimiz Cuma günü yaşama veda etti. Dinar’ın vefat haberi, Edirnelileri yasa boğdu. Bahri Dinar için Eski Cami’de ikindi vakti cenaze töreni yapıldı. Cenaze törenine Edirne Valisi Yunus Sezer, CHP Edirne Milletvekili Baran Yazgan, AK Parti Milletvekili Fatma Aksal, dizi oyuncusu Kenan Çoban, siyasi partilerin il başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Dinar’ın cenazesi Yenişehir Mezarlığı’na defnedildi.BAHRİ DİNAR