İŞLERİMİZ SEVGİSİZ OLMAZ

“Sen olmasaydın bu dünyayı yaratmazdım” sözünün muhatabı, Sevgili Peygamber Efendimiz’dir. Yunus Emre de, “Sevelim, sevilelim bu dünya hiç kimseye kalmaz” diyor. Demek oluyor ki dünyanın temeli sevgi üzerine kurulmuş. İnsan ekmekle doyar, emekle büyür, sevgiyle yaşar, Nasıl ki varlık âlemi Allah’ın sevgisinin bir ifadesi ise, çocuk da insanın sevgisinin bir ürünüdür. Her çocuk cennet meyvesidir ve bu meyve muhabbet ağzında biter.

Psikologların ortak görüşü, çocuk ta duygusal gelişmenin zihinsel gelişmeden önce olduğu yönündedir; bedensel gelişme ise en sonuncu gelmektedir. Tıpkı annenin yerini hiçbir dadı tutamadığı gibi, sevginin yerini de hiçbir gıda tutamaz.

Ailemiz, işimiz, sosyal ve kültürel faaliyetlerimiz, bulunduğumuz her yerde ve her zaman sevgi ve mutluluk ocağı olmalıdır, Cumhurbaşkanı tarafından bu yıl Aile yılı olarak ilan edildi. Aile güçlü olursa toplumda güçlü olur. Aile bağları zayıflarsa, toplumda da çöküntü başlar. Ailenin güçlü olması için öncelikte anne ve babanın eğitimli, ahlaklı, sosyal ve kültürel yönden donanımlı olması gerekir. Böyle eğitimli ailelerde, çevrelerinde, toplumda sevgide, kardeşlikte, huzurda, mutluluk başarıda olur.

Eşler birbirlerine verdikleri değer, sevgi ve saygıyla mutluluğun ağacını dikmeli, çocuklar bu mutluluğun meyveleri olmalıdır. Şu iyi bilinmeli ki, mutlu olamayan eşler, mutlu çocuklar yetiştiremezler. Fakat her şeyden önce saadetin kaynağının Allah olduğu bilinmeli ve o kaynağa ulaşan kanallar sürekli açık tutulmalıdır. Böyle bir aile, fosilin elmasa dönüşmesine benzer bir biçimde, azılarını ve sıkıntılarını dahi mutluluğa dönüştürmenin bir yolunu mutlaka bulacaktır.

Ahlaki davranış kurallarını çiğneyen bir ailenin, değil mutlu bir aile olması, varlığını sürdürmesi dahi mümkün değildir. Ahlaki davranışın dayanağı insanlık tarihi boyunca dinler olmuştur. Çünkü yalnızca din bir vicdan yaratır; ideolojilerin vicdan yarattığı görülmemiştir, İslam’ı en geniş anlamıyla insanlığın değişmez değerler bütününe verilen ad olarak tanımlarsak, ahlakı davranışı da bu değerlerin kendisi olarak algılamamız gerekecektir. Ahlaki davranış imandan ayrı düşünülemez. Sevgi, saygı, sağlık, kardeşlik, barış, huzur, mutluluk ve bereketli bir hafa geçirmenizi cenabı Allah tan niyaz ediyorum.

Dünya dünya olalı, böyle şehit vermedi, Gazze Gazze olalı, böyle kıyım görmedi…