OKURLARIMDAN GELEN VECİZ SÖZLER-2

“Sadaka verebilmek; Malı eksiltmez bereketlendirir. Dünya ve ahiret saadetine vesiledir. Kalbe ve ruhu temizler. İnsanları iyiliğe teşvik eder. Kaza ve belalardan koruyan bir kalkandır. Cimrilik ve bencillikten kurtarır. Sadaka verebilmek, nefsi yenebilmektir.”(Muzaffer İkizoğlu)

“Eskiler derler ki; Erkeği toklukta, Kadını yoklukta, Evladı yaşlılıkta, Kardeşi mirasta, Arkadaşı yolculukta, Dostunu zor zamanda tanırsın.” (Hüsnü Doğru-Bursa)

“Dünya artık, Hz. Yusuf’un düştüğü kuyudan daha derin, Hz. İbrahim’in ateşinden daha kara, Hz. Musa’nın Kızıl Denizi’nden daha boğucu. Lakin inanıyoruz ki, şartlar ne kadar ağır umutsuz olursa olsun inananlar ve için bir Nuh’un Gemisi mutlaka vardır.” (Metin Yavuz-Karacabey)

“4 şeyi, 4 yere bırakın. Uyumayı kabre, rahatı Sırat Köprüsü’ne,  övünmeyi mizana, arzu ve istekleri cennete.” (Fuat Erim)

“Sahte olan hiçbir şeyi sevmedim. Onlarda benim dürüstlüğümü sevmediler zaten. Uğraşma hiç boşuna, kimseyi memnun edemezsin hayatta. Ne verirsen yürekten. Bunlar mutlaka, ya bir eksik, ya fazla. Kadir kıymet bilmeyen kim varsa, işte ‘O’ en değerli bu dünyada. En iyisi mi sen kendini yorma, bırak seni sen olduğun için seven insanlar olsun yanında. (Özcan Başgül-İzmir)

“Hayatınıza net olan insanları alın. Ne istediğini bilen, sözünün arkasında durabilen, güveni suiistimal etmeyen. Çünkü net olmayan, dert olur.” (Hasan Karabulut- Bursa)

“Alçak gönüllü ile yaren ol. Hal bilir, ahval bilir, gönül bilir mutlu olursun.

Akıllı ile arkadaş ol. Az konuşur, hak konuşur, mert konuşur, rahatlarsın.

Mert ile dost ol. Mertlik bilir, vefa bilir, dost bilir, yüreklenirsin.

Ahlaklı ile yola çık. İhanet etmez, yolda satmaz, arkandan vurmaz, huzur bulursun.” (Hasan Karabulut- Bursa)

“Haram olan şeyler o kadar yaygın hale geldi ki, insanlar helal olanı garip görmeye başladı.” (Ahmet Kaymaz)

“Hayatta iki hata yaptım. Birincisi insanlara çok güvendim. İkincisi herkesi kendim gibi görüp her şeyimi paylaştım.” (Ali Gider-Bursa)

“Milletvekilliği, adı üstünde geçici bir vekâlet hizmetidir. 2 dönemle sınırlanmalı. TBMM bugün olduğu gibi 7-8 dönemdir halkla ve gerçekle ilişkisini kesen yararsızların çiftliği değildir, olmamalıdır! Milletvekilleri, seçilmeden neyseler ona eklenen yıl sayısıyla emekli edilmeli, ‘milletvekili emekliliği’ diye ayrıcalıklı bir emeklilik olmamalıdır. Milletvekilliği bir meslek değildir! Emekli maaşı verilmesin, ülkede babadan oğula meslek olarak devrediliyor. (Kemal Duman)

DEVAMI GELECEK SAYIDA