Hz. Meryem’in henüz bebekken Allah’a adandığı yer burasıdır. Hz. Zekeriya’ya Hz. Yahya’nın müjdelendiği yer burasıdır. Nuh tufanından sonra ortaya çıkan ilk kara parçası burasıdır. Hz. İsa’nın henüz beşikteyken konuştuğu yer burasıdır. Hz. Davud’un fethettiği yer burasıdır. Hz. Süleyman’ın şekillendiği yer burasıdır. Hz. İsa’nın göğe yükseldiği yer burasıdır. Hz. Muhammed’in Miraca yükseldiği yer burasıdır. Kur’an’ın İsra Suresi ile mübarek olduğunu bildirdiği yer burasıdır. Yani kısacası Kudüs; varlıktır, birliktir, yükseliştir.
“Seni yok sayacaklar sen daha çok var olacaksın.” Sezai Karakoç
ALLAH’A BİR DAHA İŞİNİZ DÜŞMEYECEKSE
İlk Müslüman Türk devletlerinden biri olan Gazneliler’in büyük hükümdarlarından Sultan Mahmut bir sefer de çok zorlanmış, zafer kazanamayacağını düşünmeye başlamış.
“Ya Rabbi! Savaşta galip gelirsem ele geçireceğim bütün ganimetleri yoksullara dağıtacağım” diye adakta bulunmuş. Allah yardım etmiş ve Sultan Mahmut büyük bir zaferle birlikte çok kıymetli ganimetlere sahip olmuş. Gazne’ye dönünce adadığı şekilde bütün ganimetleri yoksullara, ihtiyaç sahiplerine dağıtmaya başlamış. Bu duruma bazı vezir ve kumandanlar itiraz etmiş.
Sultan Mahmut; “Bu benim adağımdır, tabi ki hepsini dağıtacağım” deyince de “Aman sultanım, yoksullar bu kıymetli ganimetlerden ne anlasın? Bir kısmını dağıtın, ama en kıymetlilerini hazineye bırakın” diyerek sultanın kafasını karıştırmışlar.
Bunun üzerine Sultan Mahmut, Gazne’de yaşayan âlim bir zata danışmaya karar vermiş. Fikrini sorduğu o büyük zat Sultan Mahmut’a şu manidar cevabı vermiş; “Sultanım, bu durumda tereddüt etmeye hiç mahal yok. Eğer Allah’a bir daha işiniz düşmeyecekse vezirlerinizin, komutanlarınızın dediğini yapın. Ama Allah’a tekrar işiniz düşecekse adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın?”
Selam, sevgi, saygılarımla, Allah’a emanet olun.