uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat
MustafakemalpaşaMustafakemalpaşa BelediyesiKemalpaşa TatlısıMücadele HaberKöşe Yazarları
DOLAR
34,7504
EURO
36,5996
ALTIN
2.953,95
BIST
9.846,26
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
11°C
İstanbul
11°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Parçalı Bulutlu
14°C
Cumartesi Açık
17°C

POMPA HIRSIZLARI SUSUZ BIRAKTI

POMPA HIRSIZLARI SUSUZ BIRAKTI


01.08.2024 19:00 | Son Güncellenme: 01.08.2024 19:08
A+
A-
  • Yıllık 450 ton siyah incir, 900 tonda zeytin ihracatı yapılan Akçapınar, yetkililerden yardım istedi.

Mustafakemalpaşa’da hırsızlar nedeniyle mağdur olan çiftçiler bir damla su alabilmek için boğazlarına kadar çamura giriyor. Akçapınar Mahallesi’nden 83 yaşındaki yaşlı adam su çekebilmek için boynuna kadar çamura giren torununu gözünü bir an bile kırpmadan bekliyor.

1980 yılında Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından Mustafakemalpaşa’ya bağlı kırsal Akçapınar Mahallesi’nin Uluabat Gölü kıyısına yaklaşık 4 bin dönüm alanı sulayacak su pompaları konuldu. 2008 yılında hırsızlar su pompalarını çaldıkları sırada çiftçilere yakalandı. İhbar üzerine su pompalarının bulunduğu bölgeye gelen jandarma, şüphelileri gözaltına aldı. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen hırsızlar tutuklandı. Bir süre cezaevinde kalan hırsızlar cezalarını çektikten sonra yeniden su pompalarının bulunduğu alana geldi. Su pompalarına elektrik akışını sağlayan trafoyu patlatan hırsızlar bu sefer tüm malzemeleri alarak sırra kadem bastı.

İLKEL YÖNTEMLE SULAMA

Geçimini zeytin ve incir yetiştiriciliğinden sağlayan halk yaklaşık 15 seneden buyana ağaçlarını kendi bulduğu ilkel yöntemlerle suluyor.
Traktörlerine bağladıkları su tanklarıyla sulama yapan çiftçiler, Uluabat Gölü’nden su alabilmek için göl ile kuruyan dere yatağı arasındaki bataklık alana boğazlarına kadar girip hayatlarını tehlikeye atıyor. Ellerindeki hortumla boylarını aşan çamurun içinden göle ulaşan çiftçiler gölden tanklara su çekip ağaçlarını sulama mücadelesi veriyor.

Tüm yurdu etkisi altına alan Eyyam-ı Bahur sıcakları çiftçilerin işini daha da zorlaşıyor. Çiftçiler düzenli sulama yapamadığı için yaklaşık 4 bin dönüm üzerinde bulunan incir ve zeytin ağaçları kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalıyor. 4 bin dönüm alanda üretilen 900 ton zeytin ve 400 ton incir Avrupa’ya ihraç ediliyor.

BATAKLIKTA ÜRETİM YAPMA ÇABASI

Tarlasına su taşıyabilmek için boğazına kadar çamura giren Recep Işık; “Mahsullerimizi sulamak için uğraşlar veriyoruz. İkişer üçer hafta arayla ancak sulayabiliyoruz. Gölle kanalları birleştirmek için uğraşıyoruz ama açsak da yine kapanıyor. Biz uğraşlarımıza devam edeceğiz. Kanallarımızın çalışmasını istiyoruz. Böyle taşıma suyla sulamakla olmuyor. Boynuma kadar bataklığa giriyorum hiç olmuyor. Daha yaşlılarımız var bataklığa giren ben en genç olanlarıyım. Boynuma kadar batağa girip ekinlerimizi, meyvelerimizi sulamak için hayatımı tehlikeye atıyorum. 83 yaşındaki dedem bana bir şey olmasın diye başımda bekliyor. Bu durum 10-15 senedir böyle. 3 tonluk suyla da zaten meyve sulanmaz. Yetkililerden yardım istiyoruz” dedi.

‘ÇALDILAR BİR DAHA BAKAN OLMADI’

“Torunuma çamurun içinde bir şey olmasın diye bekliyorum” diyen Ahmet Yılmaz; “Mahsullerimizi sulamak için su almaya uğraşıyoruz. Torunumu saldım beline kadar suya ben de onu bekliyorum bir şey olmasın diye. Bu kanallar 83 senesinde oldu, bunları çaldılar bir daha bakan olmadı bize. Bu gölün her tarafında su var bizim köyümüzde yok. Bizde ihracat malı zeytin ve yemiş var. Onları sulayamıyoruz bu sefer ne oluyor çıkmaya gidiyor. Düzgün mal yetiştiremiyoruz. Tankerlerle sulamaya uğraşıyoruz. Tanker kaç ağaç sular, iki ağaç. Koca gün iki ağaç için uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘SULAMA KANALLARININ ÇALIŞMASINI İSTİYORUZ’

Akçapınar Mahallesi Muhtarı Özgür Işık ise yıllardır çile yaşadıklarını söyledi.

Özgür; “Yaşamış olduğumuz çileyi görüyorsunuz. Bu gölün etrafındaki bütün köyler sulama yapıyor, bir Akçapınar’da yok. Sulama sistemimizin tekrar faaliyete geçmesini istiyoruz. Bir hırsız köyün geleceğiyle oynadı. Geldi trafoyu çaldı, bizden önceki yönetimler de buna el atmadılar. Şimdi biz geldik su yok. 2008’den beri bizim tek ihtiyacımız su. Vatandaşlar boyunlarına kadar çamura girip su almaya uğraşıyorlar. Mağduruz, saatlerce uğraşıp sadece iki ağacı suluyoruz. Biz sulama kanallarının çalışmasını istiyoruz. İhracat değeri yüksek siyah incir ve zeytin, nadide bitkiler bunlar. Bu köyde 400-450 ton siyah incir, 800-900 ton zeytin ihracatı yapıyoruz. Su alabilirsek daha da verim alacağız” dedi.

Kirmasti Kervan