uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat
MustafakemalpaşaMustafakemalpaşa BelediyesiKemalpaşa TatlısıMücadele HaberKöşe Yazarları
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
21°C
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
26°C
Salı Çok Bulutlu
27°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
23°C

‘ACILAR TAZE’

‘ACILAR TAZE’


01.06.2022 08:30 | Son Güncellenme: 31.05.2022 16:15
A+
A-

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ) Mustafakemalpaşa Şube Başkanı Hüseyin Arslan, 1989’da Bulgaristan’da doruğa ulaşan asimilasyon politikaları sonucu yaşanan ‘Zorunlu Göç’ün 33’üncü yılında yaptığı açıklamada, Türk ve Müslümanlara yaşatılan baskı ve zulmün açtığı yaranın hala kapanmadığını söyledi.

BAL-GÖÇ Şube Başkanı Arslan; “Türkiye’nin kapılarını açması sonucu Bulgaristan’daki malını ve mülkünü bırakan, isimlerini Bulgar adlarıyla değiştirmeyi reddeden 400 bine yakın Müslüman, aileleriyle göç etti. O dönemde nüfusu 8 milyon olan Bulgaristan’da kalan 850 bini aşkın Müslümanın isimleri ise zorla değiştirildi” dedi.

Bulgaristan’da 1989 yılında kansız darbeyle sona eren komünizm döneminin sonunda Türk ve Müslüman azınlığına karşı yürütülen asimilasyon kampanyasının kanlı izleri halen unutulmuyor.

BAL-GÖÇ Şube Başkanı Hüseyin Arslan, Bulgaristan’ın, Türklere yönelik uyguladığı asimilasyon politikası nedeniyle 1989 yılında Türkiye’ye zorunlu göçün başladığı 24 Mayıs sürecinin 33. yılı dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

‘KARA BİR SAYFA KAPANDI AMA ACILAR TAZELİĞİNİ KORUYOR’

Bulgaristan’daki baskı rejimine karşı barışçıl direnişlere ordu ve polisin kanlı müdahalesinin yaşandığını söyleyen Arslan; “Çok sayıda kurban veren, zorla Türkiye’ye gönderilen yüz binlerce insanın yüreğinde açılan yara hala tazeliğini koruyor. Komünist Parti, 1984’ün Aralık ayında ‘Yeniden Doğuş’ adını verdikleri bir program başlattı. Bu program Türkleri kültürel yönden tamamen asimile etmeye dönük bir uygulamaydı. Türklerin isimlerinin zorla değiştirilmesi, sünnetin yasaklanması ve her türlü dini vecibelerinin engellenmesi gibi durumları içeren aslında tam bir kültürel soykırım denemeseydi. Bu uygulamalar çok büyük sıkıntılara yol açtı. Süreç içinde baskı ve şiddet politikaları arttı, soydaşlarımızda yaşadıklarından kurtulmak için 1989’un Mayıs ayında daha büyük gösteriler tertip etti. Bulgar totaliter güçleri bu gösterilere başa çıkamayacağını düşündü ve Türk azınlığı sınır dışı etmek için harekete geçti. Sınır dışı uygulamaları kapsamında 2 Haziran 1989’dan 1990 yılının Mayıs ayına kadar vizeli ve vizesiz toplam 345 bin 960 kişi ana vatan Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakıldı” dedi.

Zorunlu göç olayının ‘sürgün’ diye tanımlanabileceğini, Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu göçün 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da görülen en büyük göç hareketi olduğuna dikkat çeken Arslan; “Yaşanan sürecin en başından itibaren soydaşının yanında olan Türkiye, Bulgaristan Türklerine kapılarını açtı ve tüm unsurlarıyla birlikte 24 Mayıs 1989’daki göçte soydaşlarını bağrına bastı. Zorunlu Göç’ün 33. yıl dönümünde öz kimliğini savunan ve bu uğurda hayatını kaybeden soydaşlarımızı sevgi ve rahmetle anıyorum” dedi.

Weltew Home Mustafakemalpaşa

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.