uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat
MustafakemalpaşaMustafakemalpaşa BelediyesiKemalpaşa TatlısıMücadele HaberKöşe Yazarları
DOLAR
41,6990
EURO
48,6971
ALTIN
5.345,20
BIST
10.814,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Çarşamba Çok Bulutlu
18°C
Perşembe Az Bulutlu
17°C
Cuma Parçalı Bulutlu
20°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
20°C

DOĞAYA SAHİP ÇIKMAYAN KENDİ SONUNU HAZIRLAR

27.07.2025 12:00 | Son Güncellenme: 30.07.2025 13:35
A+
A-

İnsanoğlu toprağın üzerinde yaşıyor, toprağı ekiyor, biçiyor türlü türlü nimetlerle beslenip yaşamını devam ettiriyor. Ama ne yazık ki toprağın ruhunu, değerini çoğu zaman anlamıyor. Toprağa saygı insana saygıdır.

Kızılderililere ait şu söz, aslında modern dünyanın en büyük gafletine parmak basıyor: “İnsanlar toprağa tükürürlerse, kendi yüzlerine tükürmüş olurlar. Toprak insana değil, insan toprağa aittir.”

Bu söz, sadece insan için bir çevre uyarısı değil. Aynı zamanda bir uyanıştır, bir tokattır. Çünkü insan aklınca doğaya hükmettiğini zannederken, aslında kendi Sonunu hazırlıyor. Sanayi atıklarıyla, plastikle, zehirli tarım ilaçlarıyla toprağı kirletiyoruz. Oysa yediğimiz ekmek, içtiğimiz su, soluduğumuz hava bu toprağın bize Sunduğu nimetlerden oluşmaktadır.

İnsanlar bugün toprağa bir mal zannediyor. Tapu bizim olsa da, mülk gerçekte Allah’ındır.

“Göklerin ve yerin egemenliği Allah’a aittir.” (Şura-49) “Yeryüzünde bulunanların hepsi fanidir. Azamet ve kerem sahibi rabbinin zatı ise baki kalır.” (Rahman, 26-27)

Bu ayetler, bize insanın toprağın sahibi olmadığını sadece bu dünyada ana bekçilik yaptığını hatırlatır. Bu nedenle emaneti nasıl teslim aldıysak öyle teslim etmek zorundayız. Demem o ki toprağı kirletmek, onu israf etmek veya hor kullanmak, emanete ihanettir.

İnsanın yaratılış sebebi Allah’ı bilmek, bulmak ve tanımaktır. Nitekim Alak suresinin ilk ayetinde,

“Yaratan Rabbinin adıyla oku!” denmektedir. Yine Allah, insanı sadece yaşasın diye değil, yeryüzünü ıslah etsin, güzelleştirsin diye yaratmıştır: “O sizi yerden var etti ve size orayı mamur hale getirme görevi verdi.” (Hud-61) Ama sonra şu uyarıyı da yapar: “Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.” (A’raf-56)

Toprağı çerçöple doldurmak, kimyasallarla zehirlemek, ormanları yakıp yıkıp yok etmek, bu ayetin açık ihlalidir. Aslında bu dünyaya gelen her insan bu toprağa konar ve bu toprağa göçer. Eskiden insanlar ar toprağı ‘Toprak Ana’ diye yüceltirlerdi. Ona bir canlı gözüyle bakarlardı. Baharın gelişiyle dualar edilir, ilk ekin bereketiyle şükür kurbanı kesilirdi. Çünkü bilirlerdi ki toprak doyarsa, insan da doyar. Ama bugünün insanı toprağı sadece bir ‘arsa’ olarak görüyor. Betonlaştırıyor, kazıyor, çöp döküyor, bereketli tarım arazileri üzerine gökdelenler dikiliyor. Çiftçiye ait olan topraklar, bir imar planı değişikliğiyle müteahhitlerin oluyor.

Gençler artık köyünde kalmak istemiyor. Tarım değersiz sayılıyor. Oysa toprakla uğraşan, insan en kutsal işe soyunmuş insandır. Çünkü insanın aslı topraktır. Ama biz ne yapıyoruz? Toprağı bırakıp şehirlere göçüyoruz. Şehirlerde ise topraktan kopmuş, doğadan uzak bir hayatın içinde sıkışıp katıyoruz. Sonra da depresyon, yalnızlık, bunalım, hastalıklar, ilaçlar vb. Belki de çözüm, ayakkabılarımızı çıkarıp bir çayırın ortasında toprağa basmaktan geçiyor. Kızılderililerin sözünü hafife almayalım. Onlar toprağa sadece bir zemin değil, bir canlı gibi bakarlar, “Toprak bizim anamızdır” derlerdi. Bugün biz bu anayı hor görüyoruz. Ama unutmayalım: Toprak intikam almaz, sadece hatırlatır. Üzerine düşen yağmurla, yetişmeyen ürünle, kaybolan arılarla, sellerle, kuraklıkla…

Biraz durup, düşünelim. İnsan toprakla barışmadan huzuru bulamaz.

Selam, sevgi ve dualarımla hayırlı, bereketli, sağlıklı haftalar diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları
Kirmasti Kervan