Olaylara ön yargıyla değil, benlik ile değil gerçeklerle yaklaşalım. Hepimizin hatası, kusuru, eksiği, günahı, sevabı, iyilikleri, kötü yanları vardır. Hiç kimse bulunmadık Hint kumaşı değildir. İnsanoğluyuz, hata yapmaya, yanlış yapmaya meyilliyiz. Çünkü nefisle devamlı sınav mücadelesindeyiz. Akıllı insan hatasını görüp kendini değiştiren insandır. Hatasını kabul etmeyen hep benlik taslayan insan şeytanın arkadaşıdır. Şeytan ise iyi arkadaş değildir, insanı cehenneme götürür.
Keşke insanlara tepeden bakan, siyasiler, bürokratlar, iş adamları, patronlar, yöneticiler, eğitimciler, makam ve mevki sahibi olanlar, hatta çocuklarını anlayamayan anne ve babalar, aşağıya inmeyi akıl edemeyen herkes bir günlüğüne başkalarıyla yer değiştirse, onun gibi yaşasa.
Mesela ABD Başkanı Biden ailesiyle birlikte alıp Kudüs’te Filistinli bir ailenin yerine geçse ve bir günlüğüne Müslüman bir aile olsa. Mesela İsrail Başbakanı Netanyahu ailesiyle Gazze’de bombalanıp yok edilmeden önce Şifa Hastanesi’ne sığınan Gazzeli bir ailenin yerine geçse ve bir geceliğine o hastanede kalsa. Mesela Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ailesiyle bir geceliğine Doğu Türkistan’daki kamplarda bir Uygur ailesi olarak yaşasa. Mesela ‘çocukları öldür, destek bizden diyen’ hamburgerci, kolacı, deterjancı, silah üreticisi küresel şirketlerin ortakları ve en tepedeki üst düzey yöneticileri aileleri ile birlikte Gazze’de bir gece kalsa. Bunlara bunu yaşatabilecek uluslararası hukuki gücü olan bir kurum olsa dünya bir gecede değişir.
Empati yapamama sorunu sadece uluslararası boyutta yer alan konularda değil, yaşadığımız iş, sosyal çevre ve aile hayatında da etkili. Halka, memlekete, topluma hizmet etmek için görevi olan idareciler bizzat kendileri halkın arasında gezmelidir, halkın neler yaşadığını, yöneticileri hakkında neler düşündüklerini, onların eksiklerini ve kendilerinin eksik taraflarını görmenin en etkili yolu bu. Bazı şeyleri yaşamadan öğrenemezsin. Bir iş yerinde mutsuz ve verimsiz bir çalışanın yaşadıklarını yaşamadan onun mutsuzluğunu ve verimsizliğinin sebebini öğrenemezsin. İşyerinde en düşük ücretle çalıştırdığın işçinin yerine kendini koyamazsan şirketinin haksız kazanç elde ettiğini ve kötü yönetildiğini öğrenemezsin. Dersleri başarısız olan bir öğrencinin yaşadıklarını yaşamadan onun derslerde neden başarısız olduğunu öğrenemezsin. Bürokrasiden şikayet eden birisini kendi sorununla bürokratik işlemlere takılmadan öğrenemezsin. Trafik sıkışıklığının ne kadar büyük bir sorun olduğunu toplu taşıma araçlarından birinde yaşamadan öğrenemezsin. Çocuklarınla yaşadığın sorunları hayalen, o çocuğun yaşına inmeden öğrenemezsin. Eşinle yaşadığın sorunları, eşinin yerine kendini koymadan öğrenemezsin.
Toplu cinayetlere göz yuman tepedekilere aşağıda neler olduğu gösterilebilse, aşağıdakilerle empati yapabilmesi sağlansa bütün sorunlar çözülür. Dünya güzelleşir. Başkalarının yerine kendimizi koyarak düşünmek, sanırım bizde eksik olan, kaybettiğimiz ya da unuttuğumuz ya da az yaptığımız şey bu; Empati. Siyaset, spor veya herhangi bir alanda fanatik derecede taraftar olanların hiç yapamadığı, yapmaya da ihtiyaç duyamadığı bir haldir; Empati. Bencil, egosu yüksek, kibirli, özgüveni eksik insanların nasiplenemediği bir haslettir; Empati. Yüksek eğitimle çok alakası yoktur, daha çok aileden gelir bu empati ve bencillik duyguları. Küçük yaşta edinilir. Ne okumuş cahiller biliriz çevremizden. Büyük bir nimettir başkalarının yerine kendimizi koyarak yaşayabilmek. Bakış aşısıdır empati bizi insan yapan.
Selam, sevgi ve duamla, hayırlı haftalar.