SABIR: Peygamber efendimizin deneyimlerini ve sünnetini kendisine temel alan İbn Zafer, başarılı bir hükümdarlık için en önemli özelliklerden birinin sabır olduğunu belirtir.
Dayanıklılık, ölçülülük ve azimle buluşan sabrı, bütün erdemleri (ahlaken iyiye yönelme) yöneten en üstün erdem olarak kabul eder. İbn Zafer, sabrı tanımlarken onu oluşturan üç temel unsurdan da söz eder; Merhameti doğuran hoşgörü, sultanın refahını sağlayan ihtiyatlık, tedbir ve öngörü, devleti savunmak için sultanın sebat etmesi, her zorluğa karşı koyabileceği cesaret.
RIZA: İbn Zafer, hükümdara verdiği öğütlerden önemsediklerinden biride rızadır. Düşmanlarını yenmesi, devletin iktidarını koruması için kaderin gösterdiği yolda bir insanın elinden gelen her gayreti göstermesi gerektiğini belirtir. Eğer başarısızlık söz konusu olursa buna rıza göstermesini önerir. Kadere boyun eğmeli, çünkü bu, Allah’ın arzu da rıza göstermesini ve iradesidir. Bunu şöyle ifade eder; “Rıza göstererek yönetmek, kanaat tarafından yönetilmekten çok daha iyidir. Buna zorunlu kalmadan önce kendinizi rıza göstermeye alıştırın” der.
ZÜHD: Hükümdarlık sürecinde çok ağır bir yük olan dünyevi iktidarın kibrinden vazgeçmek için yönetimden çekilme ancak zühd sahibi bir sultan olabilir. Dünyanın, güç ve zenginliğin bir hiç olduğunu özellikle vurgular. “İktidarı arzu edenin, ondan feragat etmeyi öğrenmesini de sağlayın” der, İbn Zafer. İktidar arayışında Allah’a tevekkül etmeye başlayan süreç, ödüllerini ancak öldükten sonra toplayabileceğini belirtir. İbn Zafer, eserinde ayrıntılı olarak bütün olumlu ve olumsuzlukları maddeler halinde sıralar. Maddelerini yazar ve öğütlerde bulunurken Kur’an-ı Kerim’den ayetlerle açıklar. Sık sık Peygamber’in sünnetine başvurur. Diğer kültürlerinde ve uygarlıkların iyi taraflarını alır, örnekler verir, kimi zaman hayvanlar arasında geçen diyaloglara da başvurur.
Bunun örneklerinden biri de Hz. Ali efendimiz. Halife olduktan sonra karşılaştığı zorlukları bir aslan ile üç ayrı renkten olan öküz meselini örnek verir. Kendisi Hazreti Osman ile işbirliği yapsaydı halifeliği zamanındaki zorluklarla karşılaşmayacağını bir ibret örneği olarak verir.
Bugün insanlığın en çok özlemini çektiği, ‘Adil Yönetici’ ve ‘Adil Düzen’ değil mi? Ne diyelim, Allah nasip eder, inşallah. Tabi ki biz layıksak.
3 Mayıs 1469-21 Haziran 1527’de yaşamış tarih ve politika biliminin kurucusu sayılan Floransalı düşünür Niccole Machiavelli; “Eğer bir millet iktidarda bulunan kişilerin şereften, onurdan, ahlaktan yoksun davranışlarını, hırsızlığını yalnızca kendi siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini yitirmiştir. Erdemini yitiren millet bir gün vatanını yitirir” diyor.