uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat uluslararası evden eve nakliyat
MustafakemalpaşaMustafakemalpaşa BelediyesiKemalpaşa TatlısıMücadele HaberKöşe Yazarları
DOLAR
35,5099
EURO
36,6148
ALTIN
3.054,78
BIST
9.715,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
8°C
İstanbul
8°C
Az Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
9°C
Cuma Çok Bulutlu
8°C
Cumartesi Çok Bulutlu
10°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C

‘HİÇBİR KADININ CANI YANMASIN’

‘HİÇBİR KADININ CANI YANMASIN’


25.11.2023 16:30 | Son Güncellenme: 27.11.2023 11:39
A+
A-
  • 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Mustafakemalpaşa’da buluşan CHP’nin Bursa’daki kadın kolları başkanları Adnan Menderes Meydanı’nda ortak basın açıklaması yaptı.

CHP’li kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde Mustafakemalpaşa’da bir araya gelerek, farkındalık yürüyüşü gerçekleştirdi.

‘Kadına Şiddete Hayır’, ‘Şiddet Her Yerde Çözüm Meclis’te’, ‘Öldüren Sevgiye Hayır’ yazılı pankartlar taşıyan kadınlara, CHP Mustafakemalpaşa Başkanı Serda Tandoğan Kuru ve CHP Karacabey Başkanı Murat Tanrıverdi de destek verdi.

‘KADIN CİNAYETLERİNİ HAKLI TARAFI OLAMAZ’

CHP Bursa Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş yaptığı açıklamada; “25 Kasım, Kadınlara Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’dür. Böyle bir günün olma nedenleri bize insanlığımızı sorgulatılacak derecede, zira ülkemizde son 21 günde işlenen 18 kadın cinayetinin hiçbir haklı yanı olamaz. Sayılarla açıklanmayacak ve bahanelere asla yer verilmeyecek bu konuşmamın başında sizlerden tek ricam konuşmam bitene kadar empati yapmanız. Nasıl mı? Giydiğiniz kıyafetle yargılanarak, cinsel obje olarak görüldüğünüzü, hava karardıktan sonra attığınız her adımda daha dikkatli olmanız gerektiğini, ailesi tarafından sevgisiz büyütülmüş adamların takıntıları yüzünden günlerinizin zehrolduğunu, sesinizi çıkartmak istediğinizde yediğiniz tokatları ve en korkuncu katilinizi zamanında çok sevdiğinizi şöylece bir düşünün, ama lütfen göz yaşlarınıza hakim olun yada olmayın çünkü iktidarın önünü alamadığı ve almak için çabalamadığı bu durumu sanırım biz ancak göz yaşlarımızla temizleyebiliriz. Düşündünüz mü? Toplumun içinde kadının nasıl ezildiği geldi mi gözlerinizin önüne? ‘Dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir’ diyen ulu önderimiz Mustafa Kemal’i bir kez daha nasılda anlayamadığımızı fark ettiniz mi? Her gün artan bu şiddet olaylarının temeldeki en büyük nedeni devleti yönetenlerdir. Kadının elini sıkmaktan yan yana oturmaktan anlam çıkartan, devlet idarecileri toplumu ataerkilliğe sürüklemektedir, oysaki ailede, toplumda, devlette ancak kadın olduğu sürece güzelleşir, gelişir ve varlığını sürdürebilir” diye konuştu.

‘KARABULUT’UZ, GÜLTEKİN’İZ’

Okumuş; “İşte tam olarak bu noktada görmemezlikten gelinmesine, meclise her sunulduğunda iktidar parti vekilleri tarafından ret oyları alınmasına rağmen biz bir kere daha burada haykırıyoruz ki ‘İstanbul Sözleşmesi Yaşatır.’ Bu sözleşme kadına güçlü bir dayanak ve güvencedir, kadına yönelik şiddeti fiziksel psikolojik cinsel ekonomik olarak ayırt etmeksizin hiçbir gelenekle ya da inançla normalleştirmez. Görmezden geldiğiniz yaşama hakkımız karşısında bir nebze de olsa kendimizi güvenceye almak için istediğimiz bu sözleşmenin aslında lafı bile olmaz. Ben bu gün karşınızda daha 18 yaşındayken sevgilisi tarafından öldürülüp bedeni parçalar halinde çöp kutusunda bulunan Münevver Karabulut’um, evli ve çocuklu bir adamı ret ettiği için işkence görüp yakılıp üstüne çimento dökülüp öldürülen Pınar Gültekin’im, gece yarısı otobüsle eve dönmeye çalışırken şoförün tecavüz girişimine direnirken defalarca bıçaklanıp demir çubukla dövülüp kalem tutan elleri kesilen Özgecan Aslan’ım, kızının anne lütfen ölme diye haykırışları ve gözünün önünde eski eşi tarafından katledilen Emine Bulut’um, eşinden ayrılmak istediği için kendi evinde defalarca kurşunlanıp ölüme terk edilen son cümleleri ‘annem babam hakkını helal et, üzülmeyin beni Ragıp vurdu, kurtuldum’ olan ve bu cümleleri kendi kanıyla zemine yazan Nurtaç Canan’ım. Ben ezilmiş susturulmuş her kadının feryadı çığlıyım. Kahkahası elinden alınmış hayat dolu bakışları sönmüş şiddet görmüş tüm kadınlarım. Yaşarken bulamadığı huzura canice katledilirken de kavuşamamış yaşam hakkı hiçe sayılmış kadınlarımızı rahmet ve saygı ile anıyoruz ve artık istiyoruz ki hükümet sesimizi duysun, hiçbir kadının canı yanmasın” ifadelerini kullandı.

Kirmasti Kervan
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.