7 Ekim 2023 tarihinden itibaren dünyanın huzurunu bozan, Filistin’de Gazze’de katliamlar yapan, kanun, adalet, hukuk dinlemeyen, devamlı savaş suçu işleyen ama cezalandırılmayan Siyonist İsrail’i kim, ne zaman durduracak?
Yapılan eylemler, mitingler, toplantılar, boykotlar, atılan sloganlar, yürüyüşler İsrail’in umurunda olmuyor çünkü Siyonist İsrail sadece güçten anlar. Cesurlar bir defa ölür, korkaklar ise her gün ölürler.
İslam dini bütün iyilikleri, güzellikleri, huzuru, barışı, kısaca dünya ve ahiret saadetini vazeder. İslamiyet’in vazettiği reçeteyi uygulayan şahıs ve toplumlar ihya olur, huzurlu bulur. Dinimiz bir ve beraber olmamızı ve asla bölünüp tefrikaya düşmememizi ısrarla öğütlüyor. Ama gelin görün ki bin parçaya bölünmüş, herkesin ayrı dilden konuştuğu ve kimsenin kimseyi dinlemediği Babil Kulesi’ni andıran bir yapı söz konusu. İslam coğrafyasında adeta samyeli esmişçesine, maddi ve manevi olarak korkunç bir çoraklaşma söz konusudur. ‘Müslümanım’ diyenin temelinde ihlassızlık, samimiyetsizlik, ‘inanmıyorum’ diyenin temelinde de din düşmanlığı olduğu müddetçe ne birlik ve ilerleme, ne huzur ve ne de düzen sağlanabilir, Gazze’de oluk oluk masum Müslüman kanı akıtılırken hangi Müslüman ağız tadıyla bayram yapabilir.
Müslüman, Müslümanca yaşamadığı müddetçe değil bayrama, hak ve hakikat namına hiçbir oluşa, hiçbir hayra, güzelliğe ve iyiliğe hakkı yoktur ve olamaz. Müslüman, mutluluğun sırrını ceket astarının içinde unuttu; ya Müslüman gibi Müslüman olup yükselecek ya da bugünkü gibi Müslüman gözüküp zilleti, alçaklığı utancı yaşayacak. Müslümanlar neden bu halde? Haşa zulmetmez kuluna Huda’sı herkesin çektiği kendi cezası.
Filistin’den çekilmek zorunda kalan son Osmanlı Birliği’nin komutanı olan Selahattin Günay hatıratında yazar, Filistinli bir genç, gözyaşları içinde bu birliğin ardından şöyle bağırır, “Bizi kimlere bırakıp gidiyorsun ey Türk?”
Müslüman çaresiz olamaz, kalamaz. Bu büyük haksızlığı ve utanı bitirecek tek şey, İslam Birliği’nin bir an önce kurulmasıdır. Bu olay partiler üstü bir olaydır ve Türkiye, Filistin meselesini tek başına çözemez fakat İslam Birliği’nin kurulması konusuna öncülük etmelidir. İktidarda olsun, muhalefette olsun, ‘Bana ne Amerika’dan, İsrail’den’ diyenler, ‘T.C. 54. Hükümeti Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın projelerini uyguluyorum’ diyenler, ‘Yolumuz Erbakan’ın yolu’ diyenler hiç vakit kaybetmeden Bismillah deyip harekete geçmelidir.
“Kalpleriniz bizim Filistin deki cihadımızla beraber olduğu, kalemleriniz bizim Filistin’deki davamızı savunduğu sürece siz de mücahitsiniz.”(Şeyh Ahmet Yasin)
Bir televizyon programında gazeteci Reha Muhtar’ın bir sorusuna, Necmettin Erbakan şu cevabı veriyor: “8 milyonluk İsrail için 1,5 milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa, Ebabiller gelse İsrail’i değil bizi taşlar.”
ÜMMET BİR OLSUN, GAZZE HÜR OLSUN