- Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Başkanı D. Mehmet Doğan’ın ‘Bayrak Okuma Kılavuzu!’ başlıklı hoşuma giden bilgilendirici yazısını paylaşıyorum.
“Türk kavramı etnikliği, ırkı aşan bir muhtevaya sahip, en önce görmemiz gereken bu. Bunu muhtelif kitaplarımızda yazdığımız gibi, son kitabımız ‘Ortadoğu’nun Türkçesi’ kitabında da izah etmeye çalıştık. Memlekette okur kalmadığı gibi, okumadan, bilmeden yazanlar, ahkâm kesenler de çoğaldı maalesef. Bugün olup bitenlere bakarken eğer tarih bilginiz, ciddi bir düşünce birikiminiz yoksa, işiniz kolaydır. Yorumunuzu yorar bırakırsınız! İslâmcılık kataloğundaki fersude sloganlardan birini seçmeniz yeter. ‘Türk bayrağı’ sadece Türk bayrağı mıdır? Bu bayrak Misak-ı Milli bayrağı mıdır? Cumhuriyet bayrağı mıdır? Ay yıldızlı bayrağın köklü bir geçmişin mirası olduğunu bilmek zorundayız. Bu Türk bayrağı mıdır? Evet öyledir! Fakat o aynı zamanda Osmanlı bayrağıdır. Aynı zamanda İslâm bayrağıdır! Günümüzde halkı Müslüman ülkelerin semalarında iki tür bayrak dalgalanır. Birisi ay ve yıldızlı İslâm bayrağı… Malezya’dan, Pakistan’dan Cezayir’e kadar ay yıldızlı bayrağı alem yapan İslâm ülkeleri vardır.
Bir de İngilizlerin çizdiği bayrak(lar) vardır. Bunlar birbirine benzer. Bayrak üç renge ayrılmıştır, baş kısmında bir üçgen vardır. Bu üçgene muhtelif sayıda yıldız yerleştirenler de mevcuttur.
Bu İngiliz icadı bayrağın Ürdün’den başlayarak Irak’ta, Suriye’de, Mısır’da, hatta Filistin’de kullanıldığını görürüz. Bu İslâm bayrağı değil, muhtelif coğrafyalara göre ufak tefek değişiklik yapılmış İngiliz üretimi ‘Arap’ bayrağıdır. Mısır bu tür bayrağa Nasır ihtilalinden sonra geçmiştir. Daha önce hilâl ve üç yıldızlı yeşil bayrağı vardı Mısır’ın. Libya da ay yıldızlı bayraktan Kaddafi ile vazgeçmiş, Kaddafi’den sonra yine ay yıldızlı bayrağa dönülmüştür.
Hilâlin İslam’ın sembolü olduğunu bilmeyen yoktur. O Selahaddin’in bayrağında olduğu kadar Yavuz’un bayrağında da vardır. Osmanlı yüzyıllarca İslam’ı temsil eden bir konumda olduğu için bu bayrağı yere düşürmemeye gayret göstermiştir. Hilâl, zaten camilerin alemidir. Yani İslam mabetlerinde hilâl sembolü bulunur. Bu sebeple Türkiye’de camilere bayrak asmaya gerek yoktur. Diyeceksiniz ki, ‘hilâli anladık da, yıldız ne oluyor?’ Hilâlin İslâm’ın sembolü olmasının arka planında ‘Allah’ lafzı ile ‘hilâl’in ebced değerinin eş olması vardır. Bayrağımıza ‘Allah’ yazmadık, onu bir sembolle ifade etmek için hilâli yerleştirdik. Sonra da yıldızı ekledik, peki neden? Eğer biraz eski yazı bilinirse, yıldızın ‘Muhammed’ yazısının stilize edilmiş şekli olduğu kolaylıkla keşfedilebilir. Bayrağımızda Allah ve Muhammed var! Biz bunu sembollerle anlattık. Suudiler ne yaptılar? Bayraklarına kelime-i tevhid yazdılar! Netice olarak aynı şeydir. Biz sembollerle konuşan bir medeniyetin varisiyiz, Suudilerin medeniyet denilince tüyleri diken diken olur! Bugün Balkanları dolaşanlar görürler: Camilere, dinî idare merkezlerine ekseriya yeşil ay yıldızlı bayraklar asılır.
İran’ın devrimden önce güneşli aslanlı bayrağı vardı. İnkılâptan sonra kabul edilen bayrağı zihninizde canlandırın. Orada ‘Allah’ yazıldığını görürsünüz. Aynı zamanda iki taraflı hilâlleri de fark edebilirsiniz.
Velhasılı kelam: Bayrağımız İslâm tarihinin ortaya çıkardığı güçlü bir timsaldir. O ay yıldızıyla Türk bayrağıdır, Arap bayrağıdır (Cezayir, Tunus bayraklarına bakın) başka Müslüman toplulukların bayrağıdır (Pakistan ve Malezya bayraklarına bakın). Velhasıl Müslüman bayrağıdır!”