Ramazan ayının ilk on günü, rahmet geçti, şimdi ikinci on günü, yani ortası mağfiret kısmındayız ve bugün Ramazan’ın on dördüncü günü. Sayılı günler gelip geçiyor. Ramazan ayı fırsattır, hazinedir, ahiret hayatımıza da yatırım yapalım, ahiret sermayemizi çoğaltalım, kazanın biz oluruz.
Ramazan, her şeyden evvel, sabır, nezaket, samimiyet ve sadakattir. Rahmet, merhamet ve bereket gibi bütün iyi kavramların toplamıdır. Ramazan, insanın kendine gelmesi, aslına rücu etmesidir, Kim olduğunu ve ne için yaratıldığını hatırlamasıdır. Bir başka ifadeyle, fabrika ayarlarına dönülmesidir. Ramazan, temizlik ayıdır. Sadece evimizin değil, gönüllerimizin de. Gönlümüzü yoran, üzen, zayıf düşüren meşguliyetlerden, mazeretlerden, davranışlardan, bu ay vesilesiyle kurtulabiliriz. Ramazan, hangi mevsimde gelirse gelsin, iklim hep bahar olur. Bahar, tazelenmektir. Yalan yok: Herkesin, hepimizin tazelenmeye ihtiyacı var. Ramazan, serinlik ve ferahlık verir. Kardeşliğin sıcaklığı, havanın soğukluğunu bastırır. Dünyadan soğuyan veya bunalan, onun gölgesinde rahatlar.
Ramazan, zorluklar karşısında dayanma gücümüzü artırır. Savrulmadan, yılmadan, kanmadan, yani alnınızın akıyla bu yolculuğu tamamlamamıza vesile olur. Ramazan, zorlukla beraber gelen kolaylık ve güzelliktir. Dikensiz, gül, zahmetsiz rahmet olmaz. Meşakkatsiz muvaffakiyet olmaz. Aç kalmak, haset ve kibir gibi kötü huyları törpüler, zayıflatır. Ramazan, insanı aslına yaklaştırır, aciz bir kul olduğunu hatırlatır, kibir ve haset gibi kötü huyları zayıflatır. Tevazu, sadelik, sevgi ve saygı gibi güzel huyları kuvvetlendirir. Ramazan, insanlar arasındaki mesafeyi kapatır. Daha yakına getirir, görünür kılar. Kalbi yakınlık, fizik kurallarına tabi değildir. İstediğiniz kadar yaklaşabilirsiniz.
Ramazan, kardeşlik duygumuzu tazeler, birlik ve beraberliği pekiştirir. Müşterek bir duruş sergilememizi sağlar. Tam da burada Peygamber Efendimizin şu mübarek cümlesini hatırlatalım, “Müminler, birbirlerini yıkayan iki el gibidir.” Buraya dikkat edelim? Yakan veya yıkan değil, yıkayan.
Ramazan, zihnen ve kalben, esaslı bir temizlenme ayıdır. Hem bedenimizi, hem de ruhumuzu yoran, hırpalayan, zayıf düşüren işlerden, davranışlardan kurtulmak için iyi fırsattır. Ramazan, sadece aklımızı değil, kalbimizi de çalıştırır. Sadece midemizi değil, üzerimize sinen her türlü kötülüğü ve fenalığı da boşaltır. Ramazan, bedenimizden ziyade, ruhumuzu besleme zamanıdır. Maddiyatın değil, maneviyatın kalıcı ve kurtarıcı olduğunu idrak etmemizi sağlar.
Kural şudur, beden acıktıkça, ruh doyar, beden doydukça, ruh acıkır. Ramazan, iyi niyetli ve güzel sözlü olmaktır. Harama el uzatmamak ve kem bakmamak. Kötü söz söylememek ve kırıcılığı terk etmek. Makul ve makbul olan bunlardır. Ramazan, bizi, gösterişten uzaklaştırır. Evimize ve kendimize yaklaştırır. Akşam olmadan evimizin yolunu tutarız. Aş ile yemek arasındaki farkı daha iyi görür, öğreniriz. Eğlence yerine, ibadete, etkinlik yerine, tefekküre daha fazla vakit ayırırız. Kitaba uzanmak ve O’nun huzuruna varmak için daha fazla vaktimiz olur. Her zaman söylüyoruz, dünya hatır üzerine kuruludur. Hatırı yıkmamak, kırmamak, birinci vazifemiz olmalıdır. Bu dünyada kalıcı olan insanlar değil, insanlıktır. Bizi kurtaracak olan maddiyat değil, maneviyattır. Ramazan bize, tüm bu hakikatleri hatırlatır, hatırlatmalıdır.
Uzun lafın kısası, Ramazan, taze bir başlangıç için en iyi fırsattır. Ramazan ayı, bizi biz yapan kendi öz kimliğimizi yeniden kuşanmamıza vesile olsun inşallah.
Ramazan ayının ikinci Cuması mübarek olsun. Rahmeti, bereketi, nuru tüm inananların üzerine olsun.